Jpeg, RAW ve TIFF Nedir? Aralarındaki Farklar Nelerdir?

Bu formatlardan birini veya hepsini eğer bir bilgisayarımız, Dijital Fotoğraf Makinemiz, Cep Bilgisayarımız hatta telefonumuz varsa oradan görmüşüzdür ama tam anlamıyla ne olduğunu bildiğimizden şüpheliyim. Fotoğrafçılık hakkında araştırma yaparken karşıma çıkan bu 3′lünün ne olduğunu bu yazımla birlikte öğreneceğiz. Bu yazı süresince Yaygın olarak kullanılan resim Formatlarından olan bu 3′lüyü tanıyacağız. Bu 3 formatı boyutları açısından küçükten büyüğe sıralamak istersek; JPEG - RAW - TIFF olarak sıralarız. Bu 3 Formatın arasında boyut olarak bayağı farklar bulunmakta. Aralarındaki farkları bu formatlara tek tek değinirken öğreneceksiniz. Şimdi küçükten başlayarak bu formatları tek tek tanıyalım;

JPEG


Jpeg, adını bu standartı belirleyen komite olan “Joint Photographic Experts Group” (Birleşik Fotoğraf Uzmanları Grubu) dan almaktadır. Kesin anlamda Jpeg bir biçim değil, bir sıkıştırma algoritmaları ailesidir. Jpg ‘kayıplı’ bir sıkıştırma yöntemidir. Kullandığı algoritmalar, resmin insan gözü tarafından algılanışı bakımından daha az önemli bölümlerini atmak üzere Ayrık Kosinüs Dönüştürme işlemlerini temel alır. Jpg kayıplı bir sıkıştırma olduğundan, her düzenlemeyle birlikte veri kaybı meydana gelir. Bunun da en dikkat çeken etkisi, herhangi bir resim düzenleme programında resimlerinize ne kadar düzenleme yaparsanız, fotoğraflarınızın kalitesinde de o kadar azalma meydana gelmesidir. Bunu bir örnekle açıklarsak; çektiğimiz bir Fotoğraf, JPEG olarak kaydedilmeden önce “White Balance” uygulanır, ardından “Sharpening” (Keskinlik) ayarı uygulanır, benzer bir şekilde Kontrast uygulanır ve son olarak Fotoğraf tanımladığımız ölçüde kayıplı olarak sıkıştırılarak belleğe saklanır.



RAW

RAW, Bu format diğerlerine göre en makul ve en işe yarayan olanıdır. Dijital Fotoğraf makineleri fotoğrafı gri ve tonları olarak çekip, Convertor entegresi ile renkleri verir ve elde edilen veri belleğe kayıt edilir. RAW‘daysa çekilen resim daha sonra istenilen şekle sokulması için ham haliyle kayıt edilir. Diğer bir deyişle RAW, “Dijital Fotoğrafların Negatifi” olarakta bilinir. Ham halinle saklanan veri Bilgisayara aktarılıp gerekli Programlar yardımıyla işlenebilmekte ve diğer formatlara çevrilebilmektedir. Dijital fotoğraf makinelerinin hepsi RAW formatında kaydedemez. Bu işlemi yeni ve gelişmiş makineler yapabilmektedir. Bu format kayıplı bir sıkıştırma olmadığından bellek üzerinde fazla yer tutar, Örneğin 4mpx lik bir Makinada RAW ile çekilen Fotoğraf 3-4 mb’ı bulur, kaydetmesi ve aktarması da buna oranla fazla zaman alır. Bu işten anlayan Fotoğrafçılar daha sonra Fotoğrafın üzerinde oynama yapabilmek için Fotoğraflarını RAW formatıyla çekerler. Bu format sayesinde Yanlış pozlama nedeniyle oluşabilecek Renk, Işık gibi farklılıkların Fotoğraf çekildikten sonra düzenlenmesi kolaylaşır. Bu format bize Dijital anlamda “Fotoğraf Banyosu” şansını tanır.


TIFF
TIFF, Etiketlenmiş Görüntü Dosyası Formatı anlamına gelen “Tagged Image File Format” ın kısaltmasıdır. Bu format Grafik, Fotoğraf gibi dosyalar için kullanılan biçimdir. TIFF formatındaki dosyalar büyük boyutlarda olduklarından kullanan kesimde kısıtlıdır. Bu format veride kayıplar yaratmaması ile ünlüdür. Aldus isimli şirket tarafından üretilmiştir. Masaüstü yayıncılıkta kullanılmak üzere Aldus tarafından geliştirilen TIFF‘in tüm hakları, bu firmanın satışının ardından Adobe‘nin sahipliğine geçti. 1992′den bu yana büyük bir değişiklik geçirmeyen TIFF biçimi, son olarak 3 Haziran 1992 tarihinde yayınlanan 6.0 sürümü ile tanımlanmıştır. Bu format üzerindeki Patent sorunları ve diğer sorunlar dolayısıyla konu hakkında bilgimiz bu kadarla kısıtlı.

3 formatında ne olduğunu az çok tanıdık. Böylece bu formatlardan birini duyduğumuzda ne olduğunu biliyor olacağız. Arasındaki farkların neler olduğunu zaten yukarıdaki tanımları okuduğumuzda aklımızda oluşmuş olmalı. JPEG, boyut olarak küçük olmasına rağmen diğer 2 formata göre yüksek derecede Sıkıştırma yüzünden kaliteden ödün veriyor. TIFF ise kaliteli bir format olmasına rağmen çok fazla yer kapladığı için herkese uygun bir Format olmadığını gösteriyor. Burada bize RAW kalıyor. [Bu konuda RAW istediğimizi verecek olsa da Bu formattaki fotoları bilgisayarda işlemek gerekiyor.] İşte bizim ünlü üçlümüzün genel yapısı bu. Tabi orta ölçekteki çoğu makine bize sadece JPEG çekme özelliği sunar.