Arkadaşlar izlemeyenler varsa çok şey kaçırıyorlar gerçekten... Geç kalmayın
Dört savaş fotoğrafçısının gerçek hikayesi… Greg Marinovich (Ryan Phillippe), Joao Silva (Neels Van Jaarsveld), Kevin Carter (Taylor Kitsch) ve Ken Oosterbroek (Frank Rautenbach) )90'ların hemen başında Güney Afrika'ya gider Irk ayrımcılığının hüküm sürdüğü, vahşet ve şiddet dolu bu topraklarda ilk defa özgür bir seçim yapılacaktır Dört savaş fotoğrafçısı, bu kritik dönemde hayatlarını tehlikeye atarak dünyaya gerçekleri duyurmaya çalışır...
Tavsiye icin tesekkurler en yakin zamanda izlicem.
03.January.2012, 09:51
hak-an2
teşekkürler bende izleyeceğim
03.January.2012, 10:10
agrobacter
tsekkürler paylaşım için..
03.January.2012, 10:13
Ahmet Yeşil
Teşekkürler!
03.January.2012, 12:30
Serdar_tr
Listeye aldım ben de, tavsiyen için teşekkürler.
03.January.2012, 15:27
caginanil
Filmde dikkatimi çeken birşey oldu 1992-1993 yılları arasında geçmesine rağmen bütün makineler 80-85 model. Muhabirlerin hemen hemen hiçbirinde tele lens yok, hepsi manuel focus lens kullanıyorlar. Hiçbirinin makinasında motor yok.
------Spolier-----
Filmin bir sahnesinde üzerine benzin dökülüp yakılan bir elemanı 50mm lensle kovalayıp fotoğraflamaya çalışan bir muhabir var. Gerçekten bu şekilde çalışıyolardıysa harbiden bir avuç manyakmış bang bang clup.
------Spolier-----
Yoksa Minolta maxxum lar hayvan gibi tele lensler varken dünyanın en iyi para kazanan muhabirlerinin o filmdeki makinelerle ve manuel focus lenslerle dolaşması çok ciddi bir sanat yönetimi zaafı olabilir yada filme heyecan katmak için özellikle tercih edilmiş. Her iki şekilde de resmen filmden alacağım zevkin bir kısmını kaçırdı.
03.January.2012, 16:35
tulgen
“Fotoğrafların yeterince iyi değilse, yeterince yakın değilsindir.” ROBERT CAPA
AFSAD' da 3. Kur eğitiminde de; şu an devam ettiğim Belgesel Atölyesinde de sık sık tartışılan bir konudur bu. Sadece konuya yakın olmak amacıyla değil; başka nedenlerle de genelde daha kompakt lensler kullanılıyor.
Filmde dikkatimi çeken birşey oldu 1992-1993 yılları arasında geçmesine rağmen bütün makineler 80-85 model. Muhabirlerin hemen hemen hiçbirinde tele lens yok, hepsi manuel focus lens kullanıyorlar. Hiçbirinin makinasında motor yok.
------Spolier-----
Filmin bir sahnesinde üzerine benzin dökülüp yakılan bir elemanı 50mm lensle kovalayıp fotoğraflamaya çalışan bir muhabir var. Gerçekten bu şekilde çalışıyolardıysa harbiden bir avuç manyakmış bang bang clup.
------Spolier-----
Yoksa Minolta maxxum lar hayvan gibi tele lensler varken dünyanın en iyi para kazanan muhabirlerinin o filmdeki makinelerle ve manuel focus lenslerle dolaşması çok ciddi bir sanat yönetimi zaafı olabilir yada filme heyecan katmak için özellikle tercih edilmiş. Her iki şekilde de resmen filmden alacağım zevkin bir kısmını kaçırdı.
bunun bazı sebepleri de var...
beyaz lensin üretilme sebeplerinden birisininbu olduğu da söylenir. (ne derecede doğru bilmiyorum)...
bosna savaşı zamanında, ırakta da birkaç gazetecinin tele lensleri sebebiyle öldüğü biliniyor. çok uzaktan bunun silah ya da benzeri bir şey olduğu düşüncesi hakim bu yüzden savaşta çok fazla tele lens kullanımı yoktur. son zamanlarda kullanılmaya başandı fakat yine de eksi bir nokta bence tele lens.
04.January.2012, 00:37
bohemiantirad
İlk fırsatta izlemek istediğim bir film.
Yusuf Bey'in yukarıda paylaştığı Kevin Carter'ın meşhur fotoğrafına bakıp ağladığım zamanlar olmuştu :(
Pulitzer ödülü alan o fotoğraf; söylenenlere göre Carter'ın ömrünün kalanında büyük bir iç hesaplaşma sonucu intihar etmesine neden olur..
"O fotoğrafı çekmek ve kız çocuğunu kaderiyle başbaşa ölüme terk etmek" kolay kolay herkesin kaldırabileceği bir durum değil elbette..
04.January.2012, 08:33
Ichimaru Gin
Fim pek muhteşem gözükmese de indirdik bakacağız :)
04.January.2012, 11:33
caginanil
Alıntı:
mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı
bunun bazı sebepleri de var...
beyaz lensin üretilme sebeplerinden birisininbu olduğu da söylenir. (ne derecede doğru bilmiyorum)...
bosna savaşı zamanında, ırakta da birkaç gazetecinin tele lensleri sebebiyle öldüğü biliniyor. çok uzaktan bunun silah ya da benzeri bir şey olduğu düşüncesi hakim bu yüzden savaşta çok fazla tele lens kullanımı yoktur. son zamanlarda kullanılmaya başandı fakat yine de eksi bir nokta bence tele lens.
Siyah lensin risk oluşturduğunu ben de duymuştum ama ellerinde palalarla bir adamı linç etmek üzere toplanmış bir gurup adamın arasına makineyle dalmak daha mı az riskli tartışmak lazım.
Zaten savaş muhabirlerinin üzerinde ve araçlarında basın mensubu olduklarına ilişkin işaretler ve yazılar bulunuyor. Kimi zaman buna rağmen ateş açılıyor. Bizim panzer şöförlerinin ilk suyu muhabire sıkma huyu gibi :) .
Son dönem savaş muhabirlerinin neredeyse tümü 70-200 ve 2x tele convertoru cantalarına atıyorlar.
Tahrirde muhabirlerin başına gelen olaylardan sonra ne kadar yakın o kadar iyi düşüncesinin tekrar gözden geçirilmesi gerek bence.
04.January.2012, 22:49
VuLTuRuS
çok güzel bi film. kesinlikle tavsiye ederim.
04.January.2012, 23:03
iceveberg
bende bu filmi izleyecek olanların kervanındayım :)
04.January.2012, 23:12
bariscan
sınavlara rağmen bugün izledim epeyde hoşuma gitti,başka bu tarz filmlerden haberdar olan arkadaşlar yazarsa çokta güzel olur