-
Okuduğunu anlamak
Okuduğunu anlamak için önce okumayı bilmek gerekir. Okuyabilmek, anlamak için yeterli olmayıp okuma esnasında ayrıca idrak etmek tercih edilmeli, istenilse bile anlaşılamayan yazı -tercih sebebi dışında- idrak edilemiyorsa okunan konu tekrar okunmalıdır. Konu genel ve normal bir konuysa eğer, bir defada anlaşılabilmelidir. Normal olan budur.
Bir yazıyı okuyup o yazıyı anlamadan fikir sahibi olmak; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak demektir. Düşülen en büyük hatalardan biridir. Bilmediğin, anlamadığın konuda yorum getirmek, araştırmadan yazdığın yazı uzayda bir yerlerde gezen balonla eşdeğerdir ancak biz dünyada yaşıyoruz...
Akıl yaşta değil baştadır istisnai kuralını çok severim ancak gerçeği çok desteklemez, genel kural olarak adölesanlar ya da bir kaç yaş daha büyük olanlar ne çocuk ne erişkin olduklarından hata yapmaya daha meyillidirler. Kişilikler hemen hemen oturmaya başlamıştır, yetişme dönemi iyi düzeydedir ancak söz söylemek için söz söylemek onlar adına hatayı daha da arttırır. Onun için okuduğunu anlamak çok ama çok önemlidir. Eskiler arasında büyükler konuşurken küçükler dinlemeli derlerdi, fikri sorulmadan daha küçük olan şahıs konuya girmez, "bir şeyler" öğrenmeye çalışırdı...Şimdi devir değişti, küçükleri daha büyükler(her anlamda) dinler oldu, ördek kıçtan dalmaya başladı. Büyükler yazılarını deneyimleriyle,gözlemleriyle, bilgi birikimiyle birleştirerek yazarlar, küçük olanlar bunların yazılarını okuyarak "bir şeyler" öğrenmeye çalışmalıdır. O sebeple yazı yazmadan önce okuduğunu anlamalı, akıl vermeye kalktığı büyüğüne karşı aklını kendine saklamalıdır. Böylesi; kendi bilgi birikimini destekleyecek süreci geliştirir ve kişiyi akıl vermeye çalıştığı büyüğünün bilgi seviyesine ulaştırabilecektir. Kişinin deneyim olarak o seviyeye ulaşabilmesi ise bireylerin hayat tecrübelerini ne oranda gerçekleştirdikleriyle ilgilidir. Yaşın çok olmasına bağlanamayacaksa da deneyim genellikle ilerleyen yaşla doğru orantılıdır.
Yazılan yazı bilgiye dayanır, bilgi kolay elde edilemez, deneyim bilgiyi destekler, yaş(Yaşananlar) bunların üzerinde altın taçtır.
O zaman öncelikle OKUDUĞUNU ANLAYACAKSIN!
-
Dogru soze ne denir. Ne denir de ben anlama kismini bile gectim. Okusunlar, nlamasinlar ama okusunlar yahu okumaya bile useniyorlar otobusun onundeki tabelayida buradaki iki satir yaziyida. Daha ne demeli...
-
Yaşım 54, öğretim üyesiyim. Ömrüm okumakla geçt, Üstelik hem redaksiyon yaparak, hem içerik denetleyerek, hem de jüri olarak. Yazdığınızı okudum, anlamadım. Tekrar okudum, vallahi anlamadım.
Sanırım, konu "fotoğrafı okumak" değil.
Anlamadığım kısmı, "Okuyabilmek, anlamak için yeterli olmayıp okuma esnasında ayrıca idrak etmek tercih edilmeli"..
Galiba "okuyabilmek" i tanımlıyorsunuz. İdrak etmek zaten, "anlamak, kavramak" değil midir?
Konu, edep ise muhatabınıza yazdıklarınızı ya da üslubunuzu beğenmedim demeniz yeterli.
Yaşlıların erdemi, bağışlayıcı olmak değil midir?
-
Sayın hocam,
Konu fotoğrafı okumak değil, her babayiğidin harcı da değildir fotoğraf okumak...
Yazdığım yazı fotoğraf okumakla ilgili olmayıp, ilkokul-öğretimde 1. sınıfta öğretilen ABC dir.
Anlaşılamadığım cümlede şu var; konuyla ilgili bir tanım kesinlikle yapmıyorum, sadece eylemin nasıl yapılması gerektiğini yazmıştım...
"Sadece okumak" bomboş bir biçimde yazıyı okumaktır. Böyle okunan yazı idrak edilemez.(anlaşılamaz-kavranamaz). Bomboş okumak insana zarar verir...Okuma eylemi esnasında anlayarak( idrak ederek) okumak ise tercih edilmelidir.(Olması gerekendir).Burada iki iş var, ben dahil:) çoğumuz için zor iki eylem:)
İdrak etmeyen(anlamayan-kavramayan) adam yanlış yapmaya müsaittir, yapar da... Okumayı bilmeyen adam haddini bilecek, önce "anlayarak okumayı" bilecek, bilmiyorsa öğrenecek...Konu belirttiğim unsur üzerinedir. Bağlantılı konu ise yorumculuk üzerinedir o ise inşallah başka zamana yazılacak:)
İhtiyacı olanlara faydalı olacağını düşünerek yazıyı kaleme aldım,
Hocam,
son cümlenize cevaben;
"sadece biraz saygı"...Ben yazmayı seviyorum.
Saygılarımla.
-
Yücel Bey merhaba,
merakımdan soruyorum lütfen yanlış anlamayın;
bu başlığı açmanızın sebebi neydi?
-
Canonturk fotoğraf sitesinde; "diğer konular-konu dışı" başlığı ile her konu tartışılabilir. Yazı yazmak da bir ihtiyaçtır. Bu yazıyı yazmak istedim, faydalı olacağına inanıyorum.
Neden yanlış anlayayım?
selamlar.
-
okumak, anlamak birbiriyle ilişkili şeylerdir ve alt yapı gerektirir.
insanları okuduğunu anlamıyor diye suçlamamak gerekir.
zira, "okumak" dediğiniz şey tamamen tercih meselesi,
içine dini duygulardan tutun, ideolojik olgulara kadar her şey girer.
hatta adamın tipini, yaşam şeklini beğenmezsiniz, adama alenen gıcık olmuşsunuzdur okumazsınız vesselam... dolayısıyla insanların bazı konularda bilgi sahibi olmaması, olması kadar normal...
size soruyorum: hakikaten her konu hakkında bilgi sahibi misiniz, her okuduğunuzu anlayabiliyor musunuz?
mesele ABC değil...
okumaksa herkes okuyor. ama burada konu anlamak ise,
hakikaten anlıyor musunuz her şeyi?
şüphesiz bu yazdığımı anlamışsınızdır...
"ne kadar bilirsen bil, söylediklerin ancak karşındakinin anlayabileceği kadardır".
okumak da aynı şekildedir.
-
Mustafa bey, aynı şeyleri yazıyoruz, lütfen yazılarımı tekrar okuyun, en baştan, benim derdim sadece okuyanlar zaten, sonra da anlamadan yazanlar... Ben; "Her okuduğumu anlıyorum" cümlesini nerede yazdım, böyle bir şey yok, tepkiniz anlamsız...
"şüphesiz bu yazdığımı anlamışsınızdır" demekle ne demek istediğiniz anlaşılıyor.
Siz nereyi anlamadınız?
-
herhangi bir konuda suçlamadım dostum, yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. konuyu biraz daha açma babından yazdım... yazınsal üslubum kaynaklı bir yanlış anlaşılma da olabilir. sorular sorarak, hem kendimize hem size, konuyu açalım istedim. bazı sorulara cevap verirsek, sanırım neticeye daha kolay ulaşırız.
-
Hayır, ben elbette suçlamadığınızı biliyorum. Benim tepkim belirli bir konuya dair. Arkadaşlarımızın hepsini seviyorum, bir konuda rahatsızlık duydum, onu yazdım. Elbette tartışılacaktır. Herkesin bu konuda yazacakları vardır, yazılsın ve tartışılsın. Bilimsellikten kimseye zarar gelmez.
-
Okuma eylemi; yazılı, görsel ve elektronik metinler üzerinde dikkat, algılama, hatırlama, anlamlandırma, yorumlama, sentezleme, değerlendirme ve çözümleme gibi zihinsel işlemlerin eş zamanlı gerçekleştiği bir dil becerisi olarak tanımlanmaktadır.
Okuduğunu anlama da hem çocuklar hem de yetişkinler için önemli bir beceridir.
Kendiliğinden gelişen bir süreç olmayan okuma; üzerinde çalışmalar yapılarak iyileştirilebilir niteliktedir. Hem eğitim hayatı hem de kişisel gelişim için elzem olan becerinin, pek çok faydası bulunmaktadır. Tabi okumak, ancak okuduğun şeyi anladığında anlam kazandığı için becerinin geliştirilmesi şarttır. Buradan okuduğunu anlamak hakkında her şeyi öğrenebilirsiniz: https://paratic.com/okudugunu-anlama/